İsrail saldırganlığının arkasındaki gizli güç: SOCAR
Bu yıl yaz başında İsrail Gazze’de bir soykırım yürütürken Türkiye’de göstericiler SOCAR binalarının kapısına dayandı. Polis göstericilere çok sert müdahale etti, evlerini bastı, yakaladıklarını yaka paça götürdü. Azerbaycan petrol şirketi SOCAR, İsrail'e petrol satıyordu ve İsrail askeri aygıtı Gazzelileri o petrolün yardımıyla öldürüyordu. SOCAR’ın petrolünü, Türk şirketi BOTAŞ taşıyor, İsrail limanlarına ulaştırıyordu. Yani Azerbaycan ve Türkiye bu savaşta İsrail’in en büyük destekçisi konumundaydı.
SOCAR açıklamasından bir ay sonra Erdoğan, partisinin Rize İl Teşkilatı toplantısında İsrailli Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın kendisine yönelttiği ithamlara karşılık olarak, “Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok” diyor, İsrail’e askeri operasyon yapmaktan söz ediyor. Bu sözlere ilk tepki Azerbaycan Milli Meclisi tarafından yayınlanan "Azerbaycan" gazetesinde 1 Ağustos tarihinde yayınlanan başyazıyla geliyor. Yazıda, Karabağ’daki zaferin sadece “şanlı Azerbaycan ordusu, yiğit askeri ve kahraman halkına” ait olduğu vurgusu yapılıyor. Yazıda ayrıca Karabağ Savaşı sırasında Türkiye’den gönderilen mühimmatın yardım değil, “her kuruşuna kadar bedeli ödenmiş” cephane olduğu ileri sürülüyor. Savaş sırasında “Azerbaycan’ın güçlü havacılık ve taarruz sistemine” Türkiye’nin ürettiği Bayraktar insansız hava araçlarının (İHA) dahil olduğu ama bu sistemin "yalnızca Bayraktarlardan ibaret olmadığı" vurgulanıyor. Azerbaycan'ın İsrail üretimi İHA'ları da kullandığı biliniyor.
Gazze saldırısı İsrail ve Türkiye arasındaki Azerbaycan’da yer kapma mücadelesini İsrail’in kazanmasıyla sonuçlanıyor.
Al petrolü ver silahı